İşte geldik kadınların en çok sıkıntı yaşadıkları veya yaşadıklarını düşündükleri konuya… Yumurtalık kistleri… Üreme çağının başlangıcından menopoza kadar, hatta menopoz sonrası bile başımızın belası mı bu kistler ya da tamamen doğal bir süreç mi?

Aslında yumurtalıkların sağlıklı çalıştığının en önemli göstergesi yumurtalıklarda görülen kistlerdir. Özellikle üreme çağında olan her kadının her iki yumurtalığında da kistler görülmektedir ki, bunların büyük çoğunluğu fizyolojik yani normaldir. Yumurtalıklar her ay belli sayıda kist üretir. Bu kistlerden bir ya da birkaçı (fonksiyonel kist) diğerlerinden daha hızlı büyüyerek içindeki yumurtayı atmak üzere ön plana çıkar. Yaklaşık 2-3 cm çapına eriştiğinde ise çatlar ve içindeki yumurtanın döllenmek üzere taşıyıcı tüplere geçmesine önayak olur. Bazen bu kistlerin doğal sürecinde bozulmalar olabilir. Kist çatlamayabilir (retansiyone kist), kist içine kanayabilir (hemorajik kist), karın içindeki yapışıklıkların arasında biriken sıvılar kist şeklinde görülebilir (psödokist).

Çatlayan ve içeriği boşalan kistin içi, progesteron hormonu üreten hücrelerin çoğalmasıyla dolar ki, bu kistik oluşuma korpus luteum denilir. Gebelik oluştuğunda bu kistin devamlılığını sağlayan, bebeği oluşturacak olan trofoblastik hücrelerden salgılanan hCG hormonudur. Bu hormon olmazsa, bu kist kadın adet görene kadar kaybolur. Bu olaylar her kadının, her bir adet döneminde karşılaştığı ve tamamen DOĞAL bir süreçtir. Dolayısıyle, HER kadının ‘Benim kistim var…’ demesi çok normaldir. Zaten de olması gerekir…

Önemli olan bu kistlerin bir hastalık belirtisi ya da hastalığın ta kendisinin olmamasıdır. Yani normal ile hastalıklı durumu ayırmak çok önemlidir. Yukarıda anlattıklarımız basit yumurtalık kistleridir. Hiçbir tedavi yöntemi uygulamasak da zaten kendi kendine bunlar kaybolacaklardır. Ya da sessizce ve şikayete yol açmadan oldukları gibi kalacaklardır. Yumurtalık kistlerinde en önemli durum, bunların gerçekten bir hastalığa işaret edip etmediğidir. Diğer bir durum ise bu kistlerin hastalıktan ziyade, iyi huylu mu ya da kötü huylu mu olduklarıdır.

Yumurtalıklar üreme organları olmalarının yanı sıra hormon üreten birer endokrin organdır. Bu sebeple çok çeşitli hücre tiplerinden oluşmaktadırlar. Bu konuyu yumurtalık tümörlerinde tekrar irdeleyeceğiz. İyi ya da kötü huylu tümörlere geçmeden önce, gerçekten bir hastalığın göstergesi ya da oluşumunu sağlayan organlar mıdır yumurtalıklar? Evet…

Evet cevabından sonra hangi hastalıklar sorusu gelecek aklımıza… En önemli iki hastalık vardır yumurtalıklarla ilgili… Basit kist ya da tümör de diyemeyiz… Bunlardan biri POLİKİSTİK OVER HASTALIĞI veya Sendromu (PCOS), diğeri ise tümör kadar, hatta daha belalı bile olabilen olan ENDOMETRİOZİS Hastalığı ile Endometrioma dediğimiz ÇUKULATA KİSTLERİ… Her iki konu da başlı başına irdelenmesi gerekli, hakkında sayfalarca yazılası konular… Sonraki yazılarımızda, Yumurtalık (Over) tümörlerinden önce, kısaca bu iki konuyu ele alacağız…

Yaz tatilinden çıkıp okulların açılmasıyla birlikte, kısa bir mola daha verdirecek olan mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım…

Doç. Dr. Kemal Özerkan