Değerli okurlar… Bir önceki yazımızda kısaca yumurtalık kistlerinden bahsetmiştik. Yumurtalık tümörlerine geçmeden önce iki önemli hastalığı irdeleyeceğimizi söyledik. Biri Polikistik Over (PCO) Hastalığı, diğeri ise Endometrioma yani çukulata kisti idi. Bu yazımızda kısaca polikistik over hastalığına değineceğiz…

Genelde genç yaşta ortaya çıkan ve yumurtalıkların çalışmasındaki bozukların sebep olduğu bir durumdur. Her ay düzenli olarak büyüyen yumurtalık kistleri, aralarında bir tanesi seçildikten sonra küçülmeye başlar. Seçilen yumurta kisti büyür ve adet döneminin ortasında çatlayarak içindeki olgunlaşan yumurta atılır. İşte PCO hastalığında bu büyüyecek olan tek kist seçilemeyebilir ve bütün küçük kistçikler yumurtalık etrafında bir zincir oluşturacak şekilde sıralanır. Bu küçük kistçiklerden de erkeklik hormonları normalden fazla salgılanmaya başlar. Dolayısıyle bu hastalığı olan kadınlarda, adetlerin seyrek görülmesi ya da uzun süre görülememesi, kıllanmada artış veya sivilcelenme meydana gelebilir. Olayın temelindeki mekanizmanın da kan şekeri düzeyinin ayarlanmasında etkili olan insülin hormonunun bozuk çalışması olarak tanımlayabileceğimiz insülin direnci olduğu söylenmektedir. Yani, bu hastalığı olan kadınlarda obesite denilen kilo fazlalığı da görülebilir. Bu hastaların çoğunluğunda infertilite denilen gebe kalamama problemlerine de sıkça rastlanır.

Bir de PCO Sendromu vardır. Seyrek adet görme, erkeklik hormonlarında artış ve ultrasonografide PCO görünümü olması bu sendromun tanısını koymada 3 klinik yansımadır. Bu 3 bulgunun herhangi 2 tanesinin hastada bulunması PCO Sendromu tanısını koydurur.

Acaba PCO hastalığı ya da sendromu bulunan kişileri hayatta bekleyen riskler var mıdır? Elbette bozuk çalışan yumurtalıklar yüzünden ileride bu hastaları bekleyen riskler mevcuttur. Endometrial hiperplazi dediğimiz rahim içi dokunun küçük kistçiklerden salgılanan kadınlık hormonuna gerektiğinden fazla maruz kalması sonucu aşırı kalınlaşması, bu kalınlık artışının zamanında tedavi edilmediği zaman meydana gelebilecek olan rahim kanseri (Endometrial kanser), Tip 2 şeker hastalığı, gebelikte meydana gelebilecek olan şeker hastalığı, yüksek tansiyon, gebelikte oluşabilecek olan yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, hayatı tehdit edebilecek kadar fazla olan şişmanlık, gebelikteki düşükler sadece sayabileceğimiz birkaçını oluşturmaktadır.

Tedavisi ise gebelik isteğine göre değişir. Eğer başvuran kişi çocuk sahibi olmak istemiyorsa önce adet düzensizliği sorunu çözülür. Bunun için doğum kontrol ilaçları kullanılabilir. Ama kişi şişman ve insülin direnci varsa, en önce zayıflaması ve insülin direncini düzenleyici ilaçlar kullanılabilir. İkinci aşama ise tüylenmenin önüne geçmektir. Tüylenmenin önüne geçmek için de doğum kontrol ilaçları ya da erkeklik hormonları yüksekse, bunları azaltıcı ilaçlar kullanılabilir. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda ise, kişinin insülin direncini ayarlamak ve yumurtlamasını sağlamak gerekir. Bunun için de kısırlık tedavisi ile ilgilenen kadın doğum uzmanlarına başvurmak, yapılması gereken en akıllıca yaklaşımdır. Polikistik over hastalığı ya da sendromu olan hastalar gebe kalabilirler. Sıkıntı yaşamaya gerek yoktur. Bu hastalık yumurtalık kanserleri ile de ilgili değildir.

2016 yılının hepimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini dilerim…